Bu konuda Almanca Ofis ile ilgili kelimeler ve Türkçe Anlamlarını nelerdir bunları öğreneceksiniz. Almanca dilinde ofis ‘das‘ artikelini alarak ‘das Büro‘ olarak tanımlanır. Çoğul hali ise ‘die Büros‘ şeklindedir. Aşağıda, sizler için hazırladığımız Almanca Ofis İle İlgili Kelimeler ve Türkçe anlamları yer almaktadır.
Almanca Ofis İle İlgili Kelimeler ve Türkçe Anlamları
Almanca Ofis İle İlgili Kelimeler ve Türkçe Anlamları, Almanca dilinde ofisle ilgili kelime dağarcığını ve bu kelimelerin Türkçe anlamlarını içeren geniş ve kapsamlı bir liste sunuyoruz. Bu listenin yanı sıra, ofis ortamında kullanılabilecek bazı Almanca cümle örnekleri de bulunmaktadır. Bu kaynak, Almanca öğrenenler ve ofis ortamında iletişim kurmak isteyen kişiler için faydalı olacaktır.
- das Büro = Ofis
- das Klemmbrett = Pano
- die Anschlagtafel = Duyuru panosu
- die Präsentation = Sunum
- die Belegschaft = Personel
- der Brief = Mektup
- der Briefumschlag = Zarf
- die Briefmarke = Posta pulu
- die Postleitzahl = Posta kodu
- die Adresse = Adres
- die Sprachnachricht = Sesli mesaj
- die SMS = SMS
- das Fax = Faks
- das Paket = Parsel
- das Flipchart = Kağıt tahtası
- der Beamer = Projektör
- der Stempel = Lastik damga
- der Ordner = Klasör
- die Notiz = Not
- das Gehalt = Maaş
- die Buchhaltung = Muhasebe
- die Steuer = Vergi
- der Tisch = Masa
- der Sessel = Sandalye
- der Kalender = Takvim
- die Uhr = Saat
- das Teppichmesser = Maket bıçağı
- der Kugelschreiber = Tükenmez kalem
- der Locher = Delgeç
- die Klammermaschine = Zımba
- die Büroklammer = Ataş
- der Scanner = Tarayıcı
- der Drucker = Yazıcı
- der USB Stick = USB bellek
Tekil | Çoğul | |
---|---|---|
NOMINATIV | das Büro | die Büros |
GENITIV | des Büros | der Büros |
DATIV | dem Büro | den Büros |
AKKUSATIV | das Büro | die Büros |
Almanca Ofis İle İlgili Kelimeler Tekil ve Çoğul Halleri
Almanca Ofis İle İle İlgili Kelimelerin tekil ve çoğul halleri Artikelleri ile beraber aşağıda listelenmiştir.
Almmanca Tekil | Almanca Çoğul | Türkçe |
---|---|---|
das Büro | die Büros | Ofis |
das Klemmbrett | die Klemmbretter | Pano |
die Präsentation | die Präsentationen | Sunum |
die Belegschaft | die Belegschaften | Personel |
der Brief | die Briefe | Mektup |
der Briefumschlag | die Briefumschläge | Zarf |
die Briefmarke | die Briefmarken | Posta pulu |
die Postleitzahl | die Postleitzahlen | Posta kodu |
die Adresse | die Adressen | Adres |
die Sprachnachricht | die Sprachnachrichten | Sesli mesaj |
die Anschlagtafel | die Anschlagtafeln | Duyuru panosu |
das Fax | die Faxe | Fax |
das Paket | die Pakete | Parsel |
das Flipchart | die Flipcharts | Kağıt tahtası |
der Beamer | die Beamer | Projektör |
der Stempel | die Stempel | Lastik damga |
der Ordner | die Ordner | Klasör |
die Notiz | die Notizen | Not |
das Gehalt | die Gehälter | Maaş |
die Steuer | die Steuern | Vergi |
der Tisch | die Tische | Masa |
der Sessel | die Sessel | Sandalye |
der Kalender | die Kalender | Takvim |
die Uhr | die Uhren | Saat |
das Teppichmesser | die Teppichmesser | Maket bıçağı |
der Kugelschreiber | die Kugelschreiber | Tükenmez kalem |
der Locher | die Locher | Delgeç |
die Klammermaschine | die Klammermaschinen | Zımba |
die Büroklammer | die Büroklammern | Ataş |
der Scanner | die Scanner | Tarayıcı |
der Drucker | die Drucker | Yazıcı |
der USB Stick | die USB Sticks | USB bellek |
Almanca Ofis İle İlgili Örnek Cümleler
- Büromda çalışıyorum. (Ich arbeite in meinem Büro.)
- Bilgisayarım ofiste. (Mein Computer ist im Büro.)
- Randevumuzun olduğu takvimi kontrol edelim. (Lassen Sie uns den Terminkalender überprüfen.)
- Ofiste bir toplantı düzenlemeliyiz. (Wir sollten ein Meeting im Büro organisieren.)
- Telefon görüşmesi yaparken sessiz olmalısın. (Du solltest beim Telefonieren leise sein.)
- Bu yazıcı belgeleri hızlı bir şekilde basar. (Dieser Drucker druckt Dokumente schnell aus.)
- Lütfen not defterine önemli bilgileri kaydedin. (Bitte notieren Sie wichtige Informationen in Ihrem Notizblock.)
- Konferans masasında bir projeksiyon cihazı var. (Es gibt einen Projektor auf dem Konferenztisch.)
- Ofiste oturacak bir sandalye bulamadım. (Ich konnte keinen Stuhl zum Sitzen im Büro finden.)
Önerilen Yazı: Almanca Üniversite Terimleri